Global Makro Görünüm
Merkez Bankası Politikaları
2009’un en büyük soru isaretlerinden biri, merkez bankalarının kredi piyasalarındaki sorunlara nasıl tepki vereceği. ABD Hazinesi ve diğer merkez bankalarının sorunlu varlıkları satın alması kredi piyasalarıyla ilgili soruna herhangi bir çözüm getirmedi. ABD sirketlerinin batmasına izin verilmeyecek kadar önemli olusu, finansal sistemin bütünü açısından sistematik bir risk olusturuyor. Basarısız sirketlerin batmasına izin verilmesi gerektiği; basarılı olanlarınsa ödüllendirilip tesvik edilmesi gerektiği gözardı ediliyor.
2008’in en popüler terimi “gevsek para politikası”ydı. Bu, 2009 yılında devasa bir büyük borç yüküyle karsı karsıya kalacak olmalarına rağmen merkez bankalarının 5 ila 10 yıl vadeli “herseyi” satın alması anlamına geliyor. Bu durum, uzun vadeli faiz getirilerinin düsmesine neden oldu. İlk bakısta bu olumlu bir adım gibi görünse de, yaklasık altı ay sonra ABD Hazinesi’nin borçlanmakta zorlanmaya baslaması beklenebilir. Uzun vadeli devlet tahvillerinin Fed tarafından satın alınması, Çin ve tahvil sahibi diğer yatırımcıların ellerindeki tahvilleri satarak borçlarını uzun vadeye yaymasını sağladı ve su an TIC’nin verilerine göre, piyasada faiz getirilerinin rekor seviyelere tırmandığı 1980’lerdekine benzer sinyaller mevcut.
ABD ve İngiliz Hazineleri ne yazık ki hala borç miktarını arttırarak günü kurtarabilecekleri inancında. Bu, hatalı ve ileride daha büyük sorunlara yol açabilecek bir inanç. ABD ve İngiltere su an çok tehlikeli bir yolda; AB ve Avrupa Merkez Bankası ise bu ülkelere göre daha iyi konumda. Avrupa Merkez Bankası’nın hükümetten bağımsız olarak aldığı kararlar, AMB’nin ABD ve İngiltere’nin aksine, daha yüksek bir faiz politikası sürdürmesini sağladı. Bu politikanın, AMB’nin para arzıyla ilgili durusunu ve olusmakta olan enflasyon baskılarını daha iyi yansıttığı söylenebilir.
Biz, 2009 yılı sonuna doğru G7 ülkelerindeki faiz oranı kararlarını belirleyecek olan faktörün simdiki gibi politik baskılar değil, karsılasılan fonlama sorunu olacağı görüsündeyiz. Su an politikacılar tarafından dayatılan ekonomi politikaları uzun vadede global ekonomi için zararlı. ABD ve İngiltere mevcut politalarını en kısa sürede değistirmezse, 2009’da Sterlin ve USD’de ciddi bir devalüasyon yasanması kaçınılmaz.
Biz, piyasalardaki deflasyon kaygısının yersiz olduğu görüsündeyiz. Merkez bankaları 2003 – 2007 yılları arasında konut fiyatlarındaki hiperenflasyonu görmezlikten geldi; dolayısıyla su an varlık fiyatlarında bir normallesme süreci yasanıyor. Biz, bu sürecin uzun bir süre daha devam edeceği kanısındayız; ancak gerçeklesecek devalüasyonla tekrar bir hiperenflasyon süreci baslayabilir.
Biz, merkez bankalarının hatalı akademik model ve verilerden uzaklasması gerektiği görüsündeyiz. Bunun yerine, piyasadan anlayan tecrübeli uzmanların fikirlerinden yararlanılmalı. Temel olarak kredi piyasalarındaki sorunun, varlığa dayalı borç yaratmakta bir sorun görmeyen hatalı bir akademik modellemeden kaynaklandığı söylenebilir. Bu, özellikle nüfusu yaslanan ve azalan ülkelerde kesinlikle sürdürülemez bir süreç olsa da, bu durum banka analistleri ve politikacı akademisyenler tarafından uzun süre gözardı edildi. Ümit ediyoruz ki, 2009 yılında piyasa bu tip insanlar değil, aklı basında uzmanlar tarafından yönetilir. 2009, merkez bankalarının piyasalar tarafından değerlendirildiği bir yıl olacak. Piyasalar Fed ve İngiltere Merkez Bankası’na bazı zor kararlar almak konusunda baskı uygulayabilir. Bernanke su an ABD’yi bir felakete sürüklüyor. En kısa zamanda birseyler yapılmazsa, ABD önümüzdeki 25 yıl boyunca içinden çıkamayacağı bir resesyona sürüklenebilir.
2009 Yılı İçin Güvenli Liman Neresi?
Gelismekte olan piyasalar 2008 yılında ciddi sekilde zarar gördü. Bunun ana sebeplerinden biri, hedge fonların anaparalarını geri isteyen yatırımcılara yapmak zorunda olduğu ödemelerdi. Yapılan satıslar nedeniyle gelismekte olan piyasalar sert sekilde düstü. Bu durum, gelismeke olan piyasalarda hisse senedi ve tahvillerin daha hızlı değer kazanacağı anlamına gelmiyor; ancak, gelismekte olan ekonomilerin batıdaki kredi patlamasının bir sonucu olarak su an büyük miktarlarda sermayeye sahip olduğu unutulmamalı. Bu nedenle, bu ülkeler ABD ve İngiltere’deki büyümeyi desteklemek yerine, kendi ekonomilerini desteklemeyi tercih edebilir. ABD ve İngiltere bu ülkelerin kendilerine muhtaç olduğu konusunda emin; dolayısıyla bu ülkelerin borçlarını döndürmek konusunda kendilerine yardımcı olacağını düsünüyor; ancak bu ekonomilerin çoğunun kendi kendilerine yeterli olduğu ve kendi iç taleplerini yaratabileceği gözardı ediliyor. Kısa süre önce Körfez ülkelerinden biri, gerçeklestirilmesi planlanan bir birlesme anlasması için gereken 7 milyar doları ödemeyi reddetti. Körfez ülkelerinin ABD’ye yatırım yapmaktan vazgeçmesi büyük sorunlar yaratabilir. Biz, gelismekte olan piyasaların su an hayal dünyasında yasayan gelismis piyasalardan çok daha iyi fırsatlar sunduğu görüsündeyiz.
Diğer piyasalar risk primi içermediği için kısa vadeli bonolar su an mevcut tek güvenli liman. Özellikle ABD, İngiltere ve Avrupa’daki hisse senedi fiyatları mevcut riski yansıtmıyor. Bu durum, 2009 yılında hisse senedi piyasalarının ciddi sekilde düseceği anlamına geliyor. Hisse senedi piyasalarında %30 ve üzeri düsüsler gerçeklesebilir; ancak bu düsüslerle bile piyasanın gerçek değerini yansıtıp yansıtmayacağı belirsiz.
Biz, FX (Forex) piyasalarında ana para birimi olarak Euro’da pozisyon alınması taraftarıyız. Portföyler CHF ve JPY ile çesitlendirilebilir. ABD ve İngiltere’deki ekonomik görünüm son derece olumsuz ve su ana kadar bu durumu değistirecek herhangi bir girisimde bulunulmadı. ABD ve İngiltere su an büyük altyapı yatırımlarından ve yeni is alanları yaratacak çevreci yatırımlardan bahsediyor; ancak bu tür yatırımların büyük miktarlarda para basılmadan gerçeklestirilmesi mümkün değil. Bunun bir sonucu olarak 2009’da kontrolsüz bir enflasyon veya devalüasyon kaçınılmaz.
Emtialar söz konusu olduğunda, en güvenli limanlar altın ve diğer metaller. Bunun en önemli sebeplerinden biri, 2009’da USD’de gerçeklesmesi beklenen %20 ve üzeri devalüasyon. Bu süreçte Sterlin’in %100, USD’nin ise %50 oranında değer kaybetmesi mümkün.
Hisse senetlerine yatırım yapmak isteyenler büyük ve mega sermayeli sirketleri tercih etmeli ve teknoloji sirkelerinden uzak durmalı. ArGe faaliyetleri büyük miktarlarda nakit gerektirdiği için sorunlu kredi piyasalarında teknoloji sektörü her zaman büyük zarar görür. Hisse senedi almak isteyenler; bol miktarda nakte sahip, nakit akısı pozitif olan ve karlarını arttırabilecek olan sirketlerin hisse senetlerini tercih etmeli. Sorunlu kredi piyasalarının ikinci asamasına girildiğinde emtialardaki fiyat artısının sebebi arzdaki yetersizlik olmayacağı için emtiaya dayalı hisse senetlerinin alınmasını tavsiye etmiyoruz. Bu süreçte emtiaya dayalı hisse senetlerinin büyük tehlikeler içerdiği unutulmamalı.
2009 Yılı Piyasalar İçin Neden Çalkantılı ve Olumsuz Olacak?
Biz, piyasada bol miktarda kredi varken alınan borçlar nedeniyle basarısız olan sirketlerin kurtarılmasının yanlıs olduğu görüsündeyiz. Biz, bu durumun finansal sistemdeki bir hatanın sonucu olduğu kanısındayız. Son onbes yılda yaratılan finansal sistemin kusurları su an ortaya çıkmıs durumda ve ne yazık ki bunlar piyasada 1920’lerde görülen kusurlarla aynı. Hatırlanırsa, bu kusurların 1933 yılında Glass Steagall kanunuyla düzeltilmesi gerekmisti. Bugün olduğu gibi, 1920’lerde de herkes hisse senedi piyasalarının ve varlık fiyatlarının sonsuza kadar yükselmeye devam edeceğine inanmıstı. O zaman da finansal sistem piyasa uzmanları tarafından değil, avukatlar ve muhasebeciler tarafından düzenleniyordu. Bankalar bir taraftan borçlanırken diğer taraftan baskalarının borcunu finanse ediyordu. Finansal hizmetler birbirinden ayrılmamıstı. ABD Merkez Bankası yine hatalı ekonomik modeller uygulayan akademisyenler tarafından yönetiliyordu. Yani, o dönem de aynı bugün gibiydi. Peki, bu durumda o dönem ise yaramadığı ispatlanan politikaları uygulamanın anlamı ne?
Nisan ayında gerçeklesecek olan G20 toplantısı avukat ve muhasebeciler tarafından belirlenen bazı yeni düzenlemeler getirecek. Ne yazık ki, bir önceki hatalı kural ve düzenlemeleri getiren yine avukat ve muhasebecilerdi. Bu sefer yapılan düzenlemelerin doğru olacağına nasıl güvenebiliriz? Mevcut krizin ana kaynağı, ABD ve İngiltere tarafından yaratılan yenilikçi finansal ürünlerdi; simdi ise aynı sey tekrar yapılıyor. Finans piyasaları kar amaçlı kurumlar gibi yönetilip avukat ve muhasebeciler tarafından düzenlendiği sürece mevcut sorunlara bir çözüm bulunması mümkün değil. Bu durum piyasaya liderlik eden kisilerin daha da zengilesmesinden baska bir ise yaramıyor. Basarısız sirketler konusunda hiçbirsey yapılmamasının sebebi, bu sirketlerin borsalara para kazandırıyor olmasıydı. Yine aynı sebeple, ABD yatırım bankaları bu sirketlere olumlu not vererek halkı ve yatırımcıları soydu. ?ste asıl değismesi gereken bu.
ABD ve İngiltere’deki çözümlere bakacak olursak, mevcut güven sorununun giderek büyüyeceğini söyleyebiliriz. Görünen o ki, artık herkes TARP’tan faydalanabilecek. ABD otomobil endüstrisinin asıl sorunu, ABD otomobil sirketlerinin ise yaramayan otomobiller üretmesi. Öyleyse, bu endüstriye para akıtmanın anlamı ne? Aynı durum bankalar ve finansal hizmetler için de geçerli. Sorun buyken, bu sorunu yaratan kisileri çözüm getirsinler diye ise almanın anlamı ne? Obama’nın yaptığı tek is, Clinton yönetimini tekrar iktidara getirmek oldu. Bu durumda değisen bir sey yok ve aynı durum İngiltere için de geçerli.
2009 Yılı İçin Tahminler
· Euro USD karsısında 2008 yılında görülen zirveleri yukarı kıracak ve 2.04 hedefine
doğru ilerleyecek.
· USD karsısında Sterlin’in değeri 1’in altına gelecek.
· CHF ve Yen, USD ve Sterlin karsısında yeni rekor seviyelere yükselecek.
· USD Yen karsısında 35 değerine düsecek.
· USD CHF karsısında 0.60 değerine düsecek.
· Altın rekor seviyelere yükselip 1,800 dolar hedefine doğru ilerleyecek.
· Teknoloji sirketlerine ait hisse senetleri hisse senedi piyasalarının en kötü performans gösteren hisse senetleri olacak.
· Kazanan sirketler; nakit akısları pozitif, borç oranları düsük sirketler olacak.
· İlaç ve biyoteknoloji sirketleri ciddi sorunlarla karsılasacak.
· Gelismekte olan piyasalar gelismis ekonomilerden daha iyi performans gösterecek.
· İngiltere muhtemelen borcunu ödeyemez hale gelecek ve IMF’nin yardımına ihtiyaç duyacak.
· Yatırımcılar sadece kısa vadeli tahvillere yatırım yapacak ve faizler yükselmeye baslayıncaya kadar hiçkimse bes yıldan uzun vadeli tahvilleri almak istemeyecek.
· 2009 yılının yaz aylarıyla beraber hiperenflasyon endiseleri baslayacak.
· Su an deflasyon bir sorun değil. Konut fiyatlarındaki deflasyon daha da artacak.
· Batılı ekonomilerde issizlik %13’ü geçecek.
· ABD ve İngiltere’deki vergi gelirleri o kadar düsecek ki, uzun vadeli tahvillerde panik satıslar gerçeklesecek.
· Kredi krizi derinlestikçe merkez bankalarının politikalarında radikal değisimler görülecek.
2009’a Bakıs
Hazırlayan: Richard Morrish
*2009 Yılında Forex ve Para Piyasalarında neler yaşanacak, 2009 yılı ekonomik gelişmelere genel bakış.
Finans, ekonomi, yurtiçi ve yurtdışı piyasalardaki gelişmelerin takip edildiği bilgi ve iletişim blogu. Günlük Forex haberleri ve Forex yorumları.Forex nedir? forex firmaları döviz yatırımı forex işlemleri foreks paritelerinde günlük yorum sinyal hesap yönetimi hakkında.Döviz FOREX piyasaları, Teknik Analiz ve Online Trading hakkında merak ettikleriniz.
3 Ocak 2009 Cumartesi
2009 Yılı Forex ve Para Piyasaları Genel Bakış
Etiketler:
2009,
2009 ekonomi,
2009 yılı yorum,
2009 Yılında Forex,
Para Piyasaları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder